2. Yeditepe Bienali, Yedikule’de devam ediyor

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı iş birliğinde ‘’Çerçeve İçi Çerçeve Dışı’’ temasıyla düzenlenen 2. Yeditepe Bienali, son mekânı Yedikule Hisarı’nda sanatseverleri ağırlıyor.  Bienalin küratörü Berkan Karpat, eserler ve sergileme tarzına ilişkin konuştu.  2. Yeditepe Bienali’nin son mekânı Yedikule Hisarı’nda 7 eser sanatseverlerle buluşuyor.5 sanatçının ve 7 eserin yer aldığı […]

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı iş birliğinde ‘’Çerçeve İçi Çerçeve Dışı’’ temasıyla düzenlenen 2. Yeditepe Bienali, son mekânı Yedikule Hisarı’nda sanatseverleri ağırlıyor.

 Bienalin küratörü Berkan Karpat, eserler ve sergileme tarzına ilişkin konuştu. 

2. Yeditepe Bienali’nin son mekânı Yedikule Hisarı’nda 7 eser sanatseverlerle buluşuyor.
5 sanatçının ve 7 eserin yer aldığı Yedikule Hisarı’na dair bienalin küratörü Berkan Karpat, eserler ve sergileme biçimine dair şunları söyledi:

‘’Yedikule Hisarı kulelerinin mimarı özellikleri sergilemeyi yönlendiren bir unsur oldu. Özellikle kulelerin yüksek ve geniş olması eser için bir meydan açma özelliği sağlıyor. Bu sayede 3 kulede vertikal sergileme mümkün oluyor. Bir numaralı eserde yukarıdan astığımız çerçeveleri sanatçımız “Çer-ve” olarak adlandırdı. Yukarıdan yatay olarak asılan çerçeveler ile perspektifimiz ve bakışımız değişiyor. Eser vertikal, dikey bir bakış açısının da söz konusu olabileceğini ifade ediyor burada. Diğer bir eserde ise aşağı doğru vertikal bir hareket var. Burada da Yusuf Suresi’nin 15. Ayetini oluşturan harfler teker teker dağılıyorlar ve tekrar bir araya geliyorlar. Bunu da ancak bir vertikal bakışla çıkışını ve inişini izlemiş oluyoruz.‘’

‘’HER İNSAN BİR ÂLEMDİR’’

Karpat konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Üçüncü kulede seyr-i sülûk anlatılıyor. Bu yerleştirmede dervişlerin aldığı bir yol söz konusu. Devran içinde giden, semada olan karmaşık bir yol gibi gözüküyor. Çalışmanın boyutu yükseğe doğru açılmıyor ama bize yüksekten geldiğini fark ettiriyor. Genç Osman Kulesinde ise yerleştirme kullanıldı, kulede 3 eser bulunuyor. Birinci eser girişte, eser adı “Rahim”. Pirinçten mamul sargılı bir objeden oluşuyor. İkincisi Roul Amaar Abbas’a ait, 2015 yılına ait performans esnasında yapılan bir fotoğraf çalışması, burada da insanla Kur’an-ı Kerim’in ilişkisi ele alınıyor. Bu ilişkinin eserdeki yansımasını “her insan bir âlemdir, Kur’an insandır” şeklinde de özetleyebiliriz.

 ‘’GENÇ OSMAN’IN RUHU ŞERİFLERİNE OKUNAN YASİN”

Son eser Genç Osman’ın boğularak öldürüldüğü odada ve bir anıt heykeli olarak kullanılıyor. Süleymaniye’deki Yasin Suresi eseri Genç Osman Kulesi’nden başlayarak, sesi anıta taşıyor. Eser, elim Genç Osman olayını hatırlatıyor ve Genç Osman’ın ruhu şeriflerine de Yasin okumuş oluyor. İkinci boyut olarak önem taşıyan ses burada titreşimle, üçüncü bir boyuta, bedene taşınıyor ve izleyiciyi bir kabir başında Fatiha okunmasına benzeyen bir deneyime götürüyor.

Bir diğer eser için de Karpat şunları kaydetti: ‘’Kulenin orta mekânındaki ses yerleştirmesi, ‘’Acaba Karagöz oyunu mu oynanıyor?’’ duygusu oluşturuyor katılımcılarda. Karagöz ve Hacivat oyunu Osmanlı döneminde her zaman içinde bir eleştiri unsuru barındırdığı için gözlemi işaret ediyor. Ses yerleştirmesinde dört hoparlörden 4 ayrı figürasyon konuşmuş oluyor. Sesler birbirine karışabiliyor ve dinleyicilerin sesleri arayıp, ayırması gerekiyor.

Birinci hoparlör Karagöz’ün sesini, ikinci hoparlör Hacivat’ın sesini, üçüncü hoparlör Tuzsuz Deli Bekir figürasyonu, dördüncü hoparlör de bir Yahudi beyefendinin sesini veriyor.‘’

2. Yeditepe Bienali Nuruosmaniye Camii Mahzen’de yerleştirmelerle, Fatih Belediyesi Cam Küp Galeri’de dijital yerleştirmelerle devam ediyor. Bienal, Yedikule Hisarı’nin açılması ile birlikte toplam üç mekanda 7 Mart’a kadar devam ediyor. Ocak ayının sonunda kapanan Süleymaniye Camii Darüzziyafe sergisi ise Fatih Belediyesi Cam Küp Galeri’de dijital olarak gezilebiliyor.