Çanakkale’den doğan bir marka olarak şehrin ekonomik ve sosyal yaşamına katkılarını sürdüren Dardanel, bu kapsamda 8. Çanakkale Bienali’nin ana destekçiliğini üstlendi. Bienal; 1 Ekim-5 Kasım tarihleri arasında, 40’a yakın sanatçı ve 6 sanat inisiyatifinin katılımı ve Dardanel’in ana destekçiliğinde CABININ tarafından hayata geçiriliyor. Genel sanat yönetmenliğini Azra Tüzünoğlu’nun üstlendiği 8. Çanakkale Bienali; ‘Birlikte nasıl üretiriz?’, ‘Birlikte nasıl yaşarız?’, ‘Birlikte nasıl çalışırız?’ gibi sorular üzerinden insan-insan, insan-doğa, insan-hayvan, hayvan-hayvan ve tüm canlı-canlı olmayan yapılar arasındaki ilişkileri ele alıyor.
Dardanel Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, kültürel ve doğal değerleriyle Çanakkale’nin bir çağdaş sanat ve kültür kenti olduğunu belirterek şunları söyledi: “Çanakkale Bienali, bu yıl 8’inci kez gerçekleşiyor, biz de Dardanel olarak bu seneki bienalin ana destekçiliğini üstleniyoruz. Tarihi ve kültürel zenginliklerin beşiği Çanakkale’nin çağdaş sanat hayatında da üst noktalarda olduğunu görmek çok gurur verici. Bu şehirle özdeşleşen Dardanel markasıyla, uzun soluklu sanat etkinliklerinin bir parçası olmak da bizi ayrıca sevindiriyor. Dardanel olarak, şehrimizin ekonomisine olduğu kadar toplumsal yaşamına da katkı sağlamak bizim için önemli. Bölgenin en köklü ve önde gelen kuruluşlarından biri olmanın sorumluluğuyla; hep birlikte büyüyelim, gelişelim ve toplumsal refah seviyemizi artıralım istiyoruz.”
Şehre yayılan 11 mekânda sanatseverlerle buluşacak bienal kapsamında; ana sergilerin yanı sıra panel, atölye, film gösterimi gibi birçok farklı etkinlik gerçekleşecek. Bienalin ana sergilerine ev sahipliği yapan mekanlar arasında bulunan Dardanel Spor Tesisleri’nde İngiliz sanatçı Robert Montgomery’nin yeni şiir çalışması görülebiliyor.
Birlikte çalışma meselesine odaklanan bienale; AVTO, Monitor, Are Projects, Ka Atölye ve Çanakkale’den Garp Sessions inisiyatifleri ile İtalya Lucca’dan bağımsız Giungla Festivali davet edildi. İnisiyatiflerin her birinin Korfmann Kütüphanesi, Mekor Hayim Sinagogu, Palamut Depoları gibi Çanakkale’nin özgün kent mirasını yansıtan mekanlarda kendi üretme ve çalışma pratikleri kadar, sanata bakış açılarını da yansıtan sergi ve projelerle bienalin sanatsal içeriğine katılmaları arzulanıyor. MAHAL, The FeHAN, Bordo Bina, Dardanel Spor Tesisleri ve ÇTSO Çanakkale Evi ise bienal ana sergilerine ev sahipliği yapıyor.
Çanakkale Bienali, sanatın hafıza ve tarihsel süreçlerine yönelik duyarlılığını bu yıl da sürdürerek, Alparslan Baloğlu’nun hem retrospektif sergisini hem de Baloğlu’nun Troya’yı yeniden ve bugünden okuduğu yeni projesini Troya Müzesi’nin büyülü atmosferinde sanatseverlerle buluşturacak.