Andaç Üzel – Türkiye tarihinde tartışmasız bir öneme sahip olan İsmet İnönü, gerçek bir klasik müzik tutkunuydu. Üstelik, klasik müzik sevgisi herhangi bir ortamda da değil, doğrudan cephede oluşmuş. Yemen cephesi sırasında yaşadıklarını ve klasik müzikle bağını, Hatıralar kitabında şöyle anlatıyor:
“(…) Yemen’de müzik ihtiyacına karşı derin hasret içindeydik. Gramofon bize bulunmaz nimet gibi geldi. Akşamüzeri karargâhtan, yattığımız eve geldiğimiz vakit hep beraber gramofon başına koşardık. Plakları tecrübe ederdik. Senfoni, arkasından opera parçası, serenat… İşitmediğimiz, bilmediğimiz parçaların gürültüsüne dayanamayarak, makineyi bırakırdık. Ertesi akşam aynı tecrübe devam ederdi. Bu zorla ağır plakları dinlemeye tahammül çok uzun günler sürmüştür. Yavaş yavaş alışkanlık hasıl oldu. Benim hayatıma Batı musikisinin terbiyesi böylece Yemen’de girmiştir.”
Bu sıkı bağ, İsmet İnönü ile klasik müziğin hafızalarımızda birlikte yer edinmesini sağladı. Günümüzde de İsmet İnönü’den bahsederken klasik batı müziğine minik de olsa bir parantez açma ihtiyacı hissediyoruz. İşte bu sıkı sevginin ışığında, 23 Aralık 2022 Cuma akşamı, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası Denizbank Konserleri’nin bir yenisinde bir araya geldik. Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleştirilen “İsmet İnönü’yü Anma Konseri”, coşkulu kalabalıkla birlikte bize şahane bir deneyim yaşattı.
Ottensamer ve Ganiyev sahnede!
Konserde İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın şefliğini, klarnet virtüözü ve şef Andreas Ottensamer üstlendi. Ottensamer, benim şahsen hayranlıkla takip ettiğim bir virtüöz. Bu yıl çıkan, Yuja Wang ve Gautier Capuçon ile birlikte kaydettiği albümü “Rachmaninoff & Brahms”, eleştirmenlerden tam not almıştı. Ayrıca 2022 yılı içinde Tokyo Filarmoni Orkestrası gibi önemli orkestraların da şefliğini üstlenen Ottensamer, her iki kulvarda da hatrı sayılır bir başarıyla kariyerine devam ediyor. Konserde Ottensamer yönetimindeki İDSO, keman virtüözü Elvin Hoxha Ganiyev’e eşlik etti. Solist Ganiyev ile birlikte İDSO, Beethoven’ın Re Majör Keman Konçertosu, op. 61 eserini seslendirdi. Dünyanın en popüler ve en sevilen keman konçertolarından birini, yepyeni AKM’de Ganiyev ve İDSO’dan dinlemek mükemmel bir deneyimdi.
Beethoven, Re Majör Keman Konçertosu, op 61’i, kemancı Franz Clement için bestelemişti. Kendisinin tek keman konçertosu olan bu eser, Beethoven’ın op.40 ve op.50 Romanslarını takiben, o dönemde yaylı çalgılara özel bestelerinin ışığında ve Clement’in pratik deneyimi baz alınarak bestelenmişti. Bu konçertoyu bestelediği yıl Beethoven, Yaylı Çalgılar Dörtlüsü op 59 ve 4. Senfoni’sini de bestelemişti. 1806, kendisi için verimli ve üretken bir yıldı.
Elvin Hoxha Ganiyev solistliğinde İDSO’nun performansı, konserin ilk yarısında dakikalarca alkışlandı. Ganiyev’in etkileyici üslubu ve virtüözitesi, büyük takdir topladı. Defalarca seyircinin tekrar sahneye çağırdığı Ganiyev, minik bir bis de gerçekleştirdi.
İkinci yarıda Tchaikovsky
Konserin ikinci yarısında Andreas Ottensamer yönetimindeki İDSO ile baş başa kalan izleyiciler, bir enfes eseri daha dinlemek üzere hazırdı. Tchaikovsky’nin 1 Numaralı Sol Minör Senfonisi, op.13. Kış Düşü adıyla da bilinen bu eser, 1868’de bestelenmişti. Tchaikovsky’nin en popüler ve kendine has romantik üslubunu en net ortaya koyduğu eserlerinden biri olan 1. Senfoni, “Kış Düşü” ismini ise bestecinin Moskova – St. Petersburg arasında yaptığı yolculuklarda izlediği manzaralardan alıyor. Öyle ki, o manzaralar bu eserin oluşmasında büyük bir etki sahibiymiş.
Andreas Ottensamer yönetimindeki İDSO, bu eserin duygu yoğunluğunu ve dokusunu olanca güzelliğiyle izleyicilere aktardı. Her iki eserde de performansıyla büyüleyen İDSO, yeni konserlerini iple çekmemi sağlayacak bir başarıyla Tchaikovsky ve Beethoven eserlerini seslendirdi. Andreas Ottensamer mi? O benim hayranlığımın yıllardır sahibi!