Refik Akyüz ve Serdar Darendeliler’in küratörlüğünde gerçekleşen sergide, İstanbul’da yaşayan 11 fotoğrafçının megakentten çarpıcı kesitler sunan işlerine, 7 farklı akademisyen, araştırmacı ve edebiyatçının katalog için kaleme aldığı metinler eşlik ediyor.
Günümüz İstanbul’una dair yaratıcı bir görsel okuma denemesi
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nde Aralık ayında ziyarete açılan Zamane İstanbulları sergisi, 11 fotoğrafçının yakın tarihli çalışmalarını farklı temalar altında buluşturuyor. Silva Bingaz, Osman Bozkurt, Ci Demi, Kıvılcım S. Güngörün, Ekin Özbiçer, Emin Özmen, Ahmet Sel, Ali Taptık, Kerem Uzel, Erdem Varol, Cansu Yıldıran’ın işlerinden oluşan fotoğraf sergisi, sanatçıların kenti kişisel bir etkileşim alanı olarak yorumlama pratiklerini ve İstanbul sokaklarında karşımıza çıkan olağanüstü, bir o kadar da olağan tuhaflıkları gündeme getiriyor.
İstanbul hakkında araştıran, düşünen, kurmacalar üreten bir grup yazarın; Yaşar Adnan Adanalı, Fırat Genç, Şebnem İşigüzel, Melisa Kesmez, Biray Kolluoğlu, N. Gamze Toksoy ve Sibel Yardımcı’nın kaleme aldıkları metinler hem sergiye hem sergi kataloğuna önemli bir katman daha ekliyor.
Sanatçılara ve çalışmalarına yakından bakış
İstanbul’u kişisel bir deneyim alanı olarak ele alıp yorumlayan Silva Bingaz, olanı olduğu gibi çekmekten ve formlar içine sıkışmış fotoğraflar oluşturmaktan ziyade, sezgileriyle hareket ederek hissettiklerini izleyiciye aksettirmeye çalışıyor.
Osman Bozkurt İstanbul’un nispeten yeni rekreasyon alanlarına, kente hakim kılınan taşra estetiğine, sürdürülebilirlikten uzak kent peyzajlarına ve insanların bu alanlarla kurdukları ilişkilere bakıyor.
Tam anlamıyla bir İstanbul fotoğrafçısı olan Ci Demi, tüm işlerinde İstanbul’la ilgili aşina tuhaflıklara odaklanıyor ve uğursuz olarak tanımladığı enerjinin peşinden koşuyor.
Sokak sokak dolaşarak kimi kısa bir zaman sonra yitip gidecek uçucu İstanbul parçaları biriktiren Kıvılcım S. Güngörün, bunları bir araya getirdiği çalışmasında, kentle kurduğu biraz kasvetli, biraz oyunbaz ama her daim merakla şekillenen ilişkiyi gözler önüne seriyor.
Ekin Özbiçer, Türkiye’nin son 10-15 yılda geçirdiği sosyal ve politik değişimleri hem kendine hem de kentine oryantalist bir bakışla, İstanbul sokaklarında karşılaştığı kendiliğinden oluşmuş mizansenlerle görselleştiriyor.
Emin Özmen’in çalışması, hem İstanbul’un kent hafızasında hem de yakın dönem Türkiye tarihinde önemli bir mihenk taşı olan Gezi Direnişi’nden bugüne, kentteki toplumsal hareketliliğin peşine düşen fotoğraflardan oluşuyor.
Ahmet Sel son yıllarda hem Türkiye hem de İstanbul özelinde çokça tartışılan bir gündem maddesi olan ‘göç’ meselesini ele alan ve sergi için özel ürettiği çalışmalarıyla Zamane İstanbulları’nda yer alıyor.
Ali Taptık, İstanbul’un yakın zamana kadar nispeten “doğal” kalmış ama son yıllarda hızla gelişen Kağıthane ve Şişli sınır bölgesindeki Galata, Keçi ve Cendere derelerinin etrafında orta-alt sınıfın yerleştiği mahallelerdeki yapısal dönüşümü; güncel fotoğraflar, eski serilerinden bazı kareler, çeşitli kurumların arşivlerinden edindiği ve üzerinde ufak değişiklikler yaptığı haritalar üzerinden anlatıyor.
Yirmi yılı aşkın süredir Türkiye’deki toplumsal değişimi belgeleyen Kerem Uzel, siyasi ve ekolojik açıdan büyük tartışma yaratan, Karadeniz ve Marmara Denizi’ni birbirine bağlayacak Kanal İstanbul projesi güzergâhında çektiği fotoğraflarla Zamane İstanbulları’nda yerini alıyor.
İstanbul sokaklarında rastladığı canlı/cansız süjelere olabildiğince yakınlaşıp onları flaşının ışığıyla “parlatmaktan” çekinmeyen Erdem Varol, İstanbul’un Doğu ile Batı, gelenek ile modernite, kalabalıklar ile tek başınalık arasında kalmışlığını nüktedan bir dille görselleştiren bir seçkiyle sergide yer alıyor.
Zamane İstanbulları sergisi 17 Eylül 2023 tarihine kadar Pera Müzesi’nin 3. kat sergi salonunda ziyarete açık olacak.