Bu 10 günlük sinema şenliğinde Paul Thomas Anderson’ın Oscar ve Altın Küre ödüllerine birçok dalda aday gösterilen, Amerikan Film Enstitüsü’nün 2021’in En İyi 10 Filmi arasında gösterdiği “Licorice Pizza” izlenebilir. Film, izleyiciyi 1973 yılına götürüyor ve iki gencin büyümelerini, hayallerini, var olma çabalarını ve aşklarını dönemin önemli siyasal ve toplumsal gelişmelerini de fona alarak, şahane müzikler eşliğinde anlatıyor. Ünlü oyuncu Philip Seymour Hoffman’ın oğlu Cooper Hoffman ve Alana Haim, başrol oynadıkları bu ilk filmleriyle Hollywood’un bundan sonraki yıldızları olacaklarını kanıtlıyorlar.
Gaspar Noé’nin önceki filmleri gibi prömiyerini Cannes’da yapan ve bu yıl İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale kazanan “Vortex”, yaşlılık ve ölüme dair bir film. Noé’nin kıl payı ölümden döndüğü bir beyin kanaması atlatıp pandemide de Covid’e yakalanmasının ardından çektiği bu film, demans hastası sevgi dolu yaşlı bir çiftin son günlerine odaklanıyor.
Ödüllü filmleri “Çakı Gibi”yi takiben büyük bir hayran kitlesine sahip olan Daniel’ler ismiyle bilinen yönetmen ikilisi Daniel Kwan ile Daniel Scheinert yeni filmleri “Her Şey Her Yerde Aynı Anda / Everything Everywhere All At Once” ile bilim-kurgu, komedi ve macera türlerini ustalıkla harmanlıyorlar. Film sıradan bir hayata sahip gibi görünen Evelyn’in bir noktada çoklu evren karmaşasına teslim olarak bir sürü karaktere bürünmesi ve bir tür süperkahramana dönüşmesini anlatıyor. Başroldeki Michelle Yeoh her zamanki gibi büyüleyici.
Bu yıl Berlin Film Festivali’nde en iyi film ödülü Altın Ayı’yı kazanan “Alcarràs”, Carla Simón imzası taşıyor. Simón büyük ilgi gören filmi “93’ Yazı”nın ardından hikâyesini bir kez daha çocukların gözüyle anlatıyor. Dünyanın farklı köşelerinde çiftçilerin verdiği toprak mücadelesinin Katalan cephesini anlatan yönetmen, filmi kendi köyünde Alcarràs’ta çekti ve filmde bu köyün çiftçileri de rol aldı.
Bu yıl Oscar’larda En İyi Uluslararası Film, En İyi Belgesel ve En İyi Animasyon dallarında adaylığı bulunan Jonas Poher Rasmussen’in yönettiği “Kaçış / Flee”, Sundance Film Festivali’nde Dünya Sineması Belgesel Büyük Jüri Ödülü başta olmak üzere pek çok ödül aldı. Elle çizilmiş canlandırma sekanslarla gerçek arşiv görüntülerini harmanlayan film, çocukluğunda mülteci olarak Avrupa’ya gelen 36 yaşındaki başarılı akademisyen Amin Nawabi’nin hikâyesini anlatıyor.
2014’te yönettiği “Körlük” ile İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale’yi kazanan, özellikle Joachim Trier ile birlikte yazdığı geçen yılın çok konuşulan filmi “Dünyanın En Kötü İnsanı”ndan “Tekrar”a birçok filmin senaryosuna imza atan Eskil Vogt’un yazıp yönettiği ikinci film “Masumlar / The Innocents”, dünya prömiyerini 2021 Cannes Film Festivali Belirli Bir Bakış bölümünde yaptı. Yetişkinler için, çocukların dehşet verici gizli dünyalarına bir yolculuk vaat eden yapım, Kuzeyin aydınlık yaz mevsiminde geçiyor ve büyüklerin bakmadığı, görmediği anlarda dört çocuğun oyun oynarken karanlık, doğaüstü güçlerinin ortaya çıkıp gizemli ve ürkütücü olaylara yol açmalarını anlatıyor.
“Sekreter” ve “Lütfen Beni Öldürme” gibi filmlerle tanıdığımız aktris Maggie Gyllenhaal’un ilk yönetmenlik denemesi “Karanlık Kız / Lost Daughter”, Elena Ferrante’nin aynı adlı romanından uyarlama. Olivia Colman, Jessie Buckley ve Dakota Johnson’ın etkileyici oyunculuklar sergilediği film, kadınlığın farklı hallerini dert ediniyor.
“Joker”deki performansı ile En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ı kazanan Joaquin Phoenix ve çocuk oyuncu Woody Norman’ın başrollerini paylaştığı “Yaşamaya Bak / C’mon C’mon” dokunaklı, insanın içini ısıtan bir yol filmi. Mike Mills yönetmenliğindeki film hikâyesini Johnny ve yeğeninin çıktığı yolculukta aralarında oluşan özel bağ üzerine kuruyor.
Dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan ve Pénelope Cruz’a Venedik’te En İyi Kadın Oyuncu Ödülü kazandıran Pedro Almodóvar imzalı “Paralel Anneler / Parallel Mothers” aynı hastane odasında doğum yapmak için bekleyen iki kadını odağına alıyor. Bu tesadüf, iki kadının beklenmedik şekilde değişen ve karmaşıklaşan hayatlarına başka bir yön veriyor, birbirlerinden kopmaları imkânsız hale geliyor.
Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış Ödülü ve Sundance Film Festivali’nde Alfred P. Sloan Ödülü’ne layık görülen, Kogonada‘nın yönettiği “Yang’dan Sonra / After Yang”, yapay zekânın hayatımızın içine iyice nüfuz ettiği bir gelecekte geçiyor. Filmde kızlarının Yang adlı android arkadaşı bozulunca onu tamir etmeye çalışan baba rolünde Colin Farrel, anne rolünde ise Jodie Turner-Smith yer alıyor. Açık Hava Film Geceleri’nde çocuklar için ise “Asi Prenses / Pil, Pil’s Adventures” filmi perdede olacak. Julien Fournet yönetmenliğindeki film, sokakta yaşayan küçük yetim Pil’in, bir büyü sonucunda yarı kedi, yarı tavuğa dönüşmüş prens Roland’ı kurtarmak üzere atıldığı çılgın macerayı anlatıyor. Animasyon türündeki film Türkçe dublajla gösterilecek ve diğer filmlerden daha erken bir saatte, 21.00’de başlayacak.Her gece 21.30’da ve iki filmin gösterileceği 15 Temmuz’da ise saat 21.00’de başlayacak filmler Ayvalık Belediyesi Yeni Binası’nın bahçesinde izlenebilecek. Biletler bugünden itibaren www.biletix.com üzerinden satışa çıkacak. Bilet fiyatı 50 TL olacak, 5’li kombine biletler 200 TL, 10’lu kombine biletler 400 TL’den satılacak.
Açık Hava Film Geceleri, Ayvalık’ın ardından 22-31 Temmuz tarihleri arasında Urladam’da izleyiciyle buluşacak.