VBKY’nin İnsan ve Toplum kitaplığı “Sosyolojiyi Kurmak: Montesquieu, Tocqueville, Comte, Durkheim” eseri ile genişliyor. Fransız sosyolojisi ve tarihsel sosyoloji alanında uzmanlaşan akademisyen Enes Kabakcı’nın yazdığı kitap, “bir Fransız bilimi” olarak on dokuzuncu yüzyılda ortaya çıkan sosyolojinin erken dönem tarihini Fransız düşünürler
Montesquieu, Tocqueville, Comte ve Durkheim’ın gözünden inceliyor. 18’inci yüzyılın sonu ve 19’uncu yüzyılın ortalarına kadar uzanan; düşünsel, iktisadi ve siyasi değişimlerin baş döndürücü hızda yaşandığı bir dönemde ortaya çıkan nüfus artışı, kentleşme ve uluslaşma gibi gelişmeler insanlığı daha önce karşı karşıya kalmadığı pek çok sorunu çözmeye itiyor. Eser, toplumun bilgiye olan ihtiyacını karşılamak amacıyla ortaya çıkan sosyolojinin doğuşunun ve kurumsallaşma yolculuğunda etkili olan dört kurucu düşünürün orijinal metinlerini merkeze alıyor.
Sosyolojik perspektiften modernleşmeye bakış
Yazar Enes Kabakcı, sosyolojinin tarihsel serüvenini ise şu sözlerle anlatıyor: “Sosyoloji, toplumsalı sadece açıklama, anlama veya çözümleme çabası değil aynı zamanda –ve daha önemlisi– modernleşmenin siyasal ve toplumsal açmazlarına çözüm bulmaya, dejenerasyon sürecindeki düzeni yeniden tesis etmeye elverişli bir müdahale aracıdır. Bu anlamıyla sosyoloji, her iki kesim için de modernleşme süreciyle birlikte ortaya çıkan sorunlara modern bir sistematikle çare arayışının bir ifadesi ve toplum üzerine bilimsel bir düşünme biçimidir. Sosyolojiyi anlamak, her şeyden önce onun ortaya çıkış ve gelişiminin tarihsel koşullarını bilmekten yani düşünsel, ekonomik, siyasal ve toplumsal bağlamı kavramaktan geçer. Pozitif Felsefe Dersleri’nde;
“Tarihi bilinmedikçe, bir bilim tam olarak anlaşılamaz.” derken, Comte’un zihninden, isim babası olacağı bilimin de geçtiğini kestirmek güç değildir. Nitekim onun bu lakonik ifadesi, en az diğer bilimler kadar sosyoloji için de geçerlidir.”
“Sosyolojiyi Kurmak”, “Charles-Louis de Secondat de Montesquieu (1689-1755): “Sosyal Bilim”in Habercisi”, “Alexis de Tocqueville (1805-1859): Sahadan “Siyaset Bilimi”, “Auguste Comte (1798-1857): Sosyolojinin İsim Babası”, “Émile Durkheim (1858-1917): Akademik Sosyoloji” başlıklı dört bölümden oluşuyor. Kitap, sosyolojiyi bir tarihsel bağlama oturtarak kurucuları üzerinden bu yeni bilimin anlaşılmasına ışık tutuyor.
Kitaptan
“Toplumsal olguları şeyler gibi ele almak gerekir.”4 diyen Fransız sosyoloji okulunun kurucu babası Durkheim’ın, sosyal bilimlerin ilk nüvelerini, kendisinden yaklaşık bir buçuk asır önce “Ben, ilkelerimi kendi önyargılarımdan değil, eşyanın tabiatından [şeylerin doğasından] çıkardım.”5 diyen Montesquieu’de bulması, bu Aydınlanmacı düşünürün sosyoloji tarihindeki önemi hakkında güçlü bir fikir verir. Kaldı ki bu incelemede ele alınacak diğer iki isim, Tocqueville ve Comte, her ne kadar takip ettikleri sosyal bilimsel yöntem ve savundukları siyasal görüşler bakımından birbirlerinden oldukça uzak olsalar da Montesquieu ortak paydasında buluşurlar. Tocqueville gerek yöntem gerekse liberal siyaset anlayışı bakımından kendisini alenen Montesquieu geleneğine dayandırır; Comte ise daha ileri bir merhaleye taşıyacağı holist ve determinist yaklaşımı esas itibarıyla Montesquieu’ye borçludur.”