Keşfinin 100. Yıl Dönümünde “Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri” sergisi İstanbul’da

3300 yıldan uzun bir süre önce 9 yaşında tahta çıkan, “Çocuk Kral”, “Altın Kral” gibi lakapları olan Tutankhamun’un mezarında bulunan paha biçilemeyen eserlerin sergilendiği ve tüm dünyada ziyaretçi rekorları kıran “Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri” sergisi Şubat ayında da Uniq Expo’da katılımcılarla buluşmaya devam ediyor. 20. yüzyılın en büyük arkeolojik keşfi kabul edilen ve ölümünün üzerinden geçen 3300 yıldan sonra tüm dünyada büyük bir üne kavuşan Firavun Tutankhamun’un kral mezarında bulunan hazineler, her yaştan milyonlarca insanın ilgisini çekiyor. İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından 1922’de “bozulmamış halde bulunan ilk firavun mezarı” özelliği taşıyan Tutankhamun’un mezarından çıkarılan eserler, Mısır’daki Krallar Vadisi’nde gün yüzüne çıkarılan en zengin ve görkemli hazine olma özelliğini taşıyor. 1961’den bu yana 62 yıldır dünyayı dolaşan ve ziyaretçi rekorları kıran Çocuk Kral Tutankhamun’un Hazineleri Sergisi’nin biletlerine Mobilet’ten ulaşılabiliyor.

İstanbul’un Her Köşesinde Tiyatro 

Büyük usta Ferhan Şensoy’un benzersiz mizahıyla 1980 yılında yazıp sahneye koyduğu müzikli güldürü Şahları Da Vururlar, tiyatroseverlerle buluşmaya devam ediyor. 1940’ların İran’ında isim benzerliği yüzünden İren İstihbarat Teşkilatı ile başı belaya giren Ömer Hayyam’ın yanlışlıkla hapse atılmasıyla başlayan hikayede, bir tarafta geçim sıkıntısı içinde bunalan halk, isyanın yavaştan yükselen sesleri; diğer tarafta halktan kopuk yönetim, iktidar çekişmeleri içinde bir İran görülür. Dönemin dünya basınını fazlaca meşgul eden saray hayatını, şah yönetimi ile halk arasında günbegün açılan uçurumu mizahi bir dille, günümüze göndermelerle anlatır Şahları Da Vururlar. Şubat ayında İstanbul’un farklı noktalarında sahnelenecek olan “Şahları Da Vururlar”, 3-4-10-11-17-18 ve 24 Şubat tarihlerinde SES Tiyatrosu’nda, 6 Şubat’ta ise DasDas’ta sahnelenecek.

Nobel Edebiyat Ödülü Sahibi Yazar ve Tiyatro İnsanı Dario Fo’nun en fazla sahnelenen oyunları arasında yer alan “Ödenmeyecek, Ödemiyoruz!” gösterimlerine başlıyor. Şubat ayı boyunca İstanbul’un farklı sahnelerinde tiyatroseverlerle buluşacak olan komedi oyununda, marketler zamlı tarifeden mal satabilsin diye pazarcıların indirim yapması yasaklanır. İsyan eden halk tüm marketleri yağmalar. Polis fakir mahalleleri kuşatır, tek tek evleri aramaya başlar. Karısının yağmacılığından habersiz olan sistem yanlısı bir adam, kendini karmaşanın içinde bulur. “Ödenmeyecek, Ödemiyoruz”, Füsun Demirel’in çevirisi ve Ebru Kara’nın rejisiyle, 3 Şubat’ta Trump Sahne’de, 4 Şubat’ta Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde, 9 Şubat’ta Yunus Emre Kültür Merkezi’nde, 12 Şubat’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 19 Şubat’ta Beylikdüzü Atatürk Kültür Merkezi’nde ve 26 Şubat’ta KKM Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Sahnesi’nde olacak.

Dostlar Tiyatrosunun yeni oyunu, Ryszard Kapuscinski’nin aynı adlı kitabından Colin Teevan’ın uyarladığı “İmparator“, Etiyopya İmparatoru Haile Selasiye’nin 44 yıl süren saltanatını ve sonunu anlatıyor. Oyunu Türkçe’ye çeviren, dramaturjisini yapan Genco Erkal aynı zamanda yönetiyor ve Enes Sarı’yla birlikte oynuyor. Giysi tasarımı Özlem Kaya, müzik Nâzım Çınar imzasını taşıyor. “İmparator” 2 Şubat’ta Trump Sahne’de, 4 Şubat’ta KKM Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Sahnesi‘nde, Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde, 7 Şubat’ta Duru Tiyatro Ataşehir’de, 11 Şubat’ta Beylikdüzü Atatürk Kültür Merkezi‘nde, 21 Şubat’ta Yunus Emre Kültür Merkezi’nde ve 25 Şubat’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde olacak.

24. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nde Ahmet Sami Özbudak’a her sene ilk kez o yıl sergilenmiş olan en başarılı yerli oyunun yazarına verilen Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü’nü getiren Gomidas, 11-19 ve 26 Şubat’ta Surp Vortvots Vorodman Kilisesi’nde olacak. 40 kişilik topluluğuyla Lusavoriç Korosu’nun eşlik ettiği oyun, Osmanlı döneminde Kütahya’da dünyaya gelmiş, yolu Eçmiyadzin, İstanbul, Berlin ve Paris’e düşmüş; Ermeni, Anadolu ve dünya kültürüne derin izler bırakmış, müzikolog, besteci ve koro şefi bir rahip olan Gomidas Vartabed’in hayatının son 18 yılını sessizliğe gömülerek geçirdiği akıl hastanesinde, yakın arkadaşının ona miras bıraktığı hayalî koyunun peşinden seslenerek, seyirciyi kendi hayat hikâyesinde sıra dışı bir yolculuğa çıkarıyor.

İnteraktif polisiye oyunları ile tanınan Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nın heyecanla beklenen yeni oyunu “Sette Cinayet” başlıyor. Selin Atasoy’un yazdığı, Okan Bayülgen’in yönettiği yeni oyunları Sette Cinayet, bir film setinde geçiyor. Ülkenin en önemli 3 kadın oyuncusu ile çekilen iddialı bir müzikalin, şehir dışındaki devasa setinde, çekimlerin son iki gününde, başrol oyuncularından biri aniden hayatını kaybeder. Büyük bir panik yaşayan set ekibi, çekimlerin muhakkak bitirilmesi gerektiğini söyleyen prodüktörün zoru ile yeraltı dünyasının en önemli temizlikçisini yardıma çağırır. Şimdi sıra, katili bulmaya, cinayeti temizlemeye ve çekimlerin tamamlanmasını sağlamaya gelmiştir.

Hayatının aşkını aramaktan sıkılan bir genç kızın dürüst ve cesur bir büyüme, kendini bulma hikâyesi “Öyle Şeyler Yalnızca Filmlerde Olur”, 10 Şubat’ta Atlas 1948 Sahnesi’nde. Yönetmen Şule Ateş ve oyuncu Pınar Göktaş’ın ortak yaratımı olan oyun, aşk filmlerindeki “mükemmel uyum” fikriyle büyülenen ve ‘’hayatının aşkını’’ bulmaya karar veren bir kız çocuğunun aşkı arayışını, cinselliği keşfedişini anlatıyor. Oyun, gerçek ve kurmacanın iç içe geçtiği bir örgüde, aşk, ilişkiler ve toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgili kabullerimizi sorguluyor ve bunu bolca kahkaha eşliğinde yapıyor.

Zülfü Livaneli’nin aynı adlı romanından uyarlanan “Son Ada” 11 Şubat’ta Sahne Dragos’ta seyirciyle buluşuyor. Martılarla ve birbirleriyle barış içinde yaşayan insanların, emekliliğini huzur içinde geçirmek için adaya yerleşen, adayı her tür ”anarşi”den kurtarmaya kararlı bir devlet başkanıyla karşılaştığı hikayede, bir ütopyanın, distopyaya dönüşmesine şahitlik ediliyor.

Kötülerle onlar gibi olmadan mücadele edilemeyeceğine karar verip karanlık tarafa geçmek isteyen birinin, olmadığı biri gibi davranmaya mecbur kalması ve kendini türlü komik durumların içinde bulmasının konu edinildiği “Şaşırt Beni”, 15 Şubat’ta Mall of İstanbul MOİ Sahne’de.

Victor Hugo’nun ölümsüz eseri; Notre Dame’in Kamburu Müzikali, tiyatro klasiklerinin adresi Trump Sahne’de izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor. 16 Şubat’ta bir kez daha seyirci karşısına çıkacak gösteri, 19. yüzyıl Fransa’sında çirkin ve kambur Kilise zangocu Quasimodo ile Fransa’nın ruhani ve dini lideri Claude Frollo’nun ve Kral’a bağlı komutan Phoebus’un semtte yaşayan çingene Kızı Esmeralda’ya olan aşklarını, Zangoç ile Papaz’ın ruhlarında oluşan ikilemleri ve tepkileri romantik yaklaşımla ele alan danslarıyla göz dolduruyor.

Bahtiyar Engin, Hande Nur Tekin ve Fırat Kırca’nın sahneye taşıdığı, dogmatik dinsel hassasiyetlerin köpürdüğü, kitlesel günah çıkarma ve arkaik bir kurban verme ayinini andıran bir gün “Hakikat Ateşi” 24 Şubat’ta Sahne Dragos’ta olacak.

Bir çocuğun dijital dünya ile kendi düşsel dünyası arasındaki farkı deneyimlemesini anlatan sözsüz kukla oyunu “At”, 25 Şubat’ta Açı Kültür Sanat Sarıyer Sahnesi’nde. Her yaştan seyirciye hitap eden kukla oyununun kahramanı, ona sunulan sanal gerçekliğin sınırlarını aşarak hayalleri ve ürettikleri aracılığıyla kendi değer tasarımına ve özgürlüğe doğru eşsiz bir yolculuğa çıkar.

Türkiye’nin ilk dijital interaktif gösterisi “Sen Neredesin?” sahnelerin ilk canlı animasyon karakteri SEN’le tanışmak için 26 Şubat’ta saat 12.00 ve 14.00’te Trump Sahne’ye davet ediyor.

Bir Araya Getiren Etkinlikler, Yapı Kredi bomontiada’da

Multidisipliner bir kültür programı çevresinde şekillenen Yapı Kredi bomontiada, şehrin ritmini artıracak etkinliklere ev sahipliği yapacak. TuzBiber’in en iyi komedyenlerinin 15’er dakika sahne aldığı TuzBiber 6’lı şovu; her çarşamba Yapı Kredi bomontiada Fabrika Sahne’de olacak. Yapı Kredi bomontiada’nın “Klasik Salı” konseptinde ise klasik müziği yeni bir atmosferde, dinamik bir perspektifle sunan Happenin’ serisi yer alacak. Klasik müzik performans normlarından beslenerek modern bir algı ile yeniden ele alarak oluşturulan Happenin’, klasik müziğin esnek ve samimi bir alanda perfome edilmesiyle hayat buluyor. Bu serinin etkinliklerinde 7 Şubat’ta farklı coğrafya ve dönemlerin müziklerinden oluşan repertuvarlarıyla Cello Paradiso, 14 Şubat’ta Murat Cem Orhan & Evrim Özkaynak ikilisi, 21 Şubat’ta ise yıllardır solist ve oda müziği alanında çalışmalar yapan ve farklı oluşumlarda biraraya gelerek beraber konser veren Bosphorus Trio sahne alacak.

Mobiletle Şubat’ta Basketbol Heyecanı

Şubat ayı nefes kesici basketbol karşılaşmalarıyla başlıyor. FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde adını Top-16’ya yazdıran Darüşşafaka, L Grubu’ndaki ilk iç saha maçına 1 Şubat Çarşamba günü Lenovo Tenerife karşısında çıkıyor. Çeyrek final yolunda kritik bir galibiyet için Volkswagen Arena’nın coşkulu atmosferine çağıran Daçka, Avrupa yolculuğunda adını son sekize yazdırma hedefiyle 7 Şubat Salı günü ise, İspanya’nın iddialı ekiplerinden UCAM Murcia’yı Volkswagen Arena’da konuk ediyor.

Anadolu Efes ise yine 1 Şubat’ta Zalgiris Kaunas’ı kendi evinde konuk ediyor. Taraftar desteğinin ve bir maça etkisinin ne olduğunu çok iyi bilen iki takım, 22. hafta mücadelesinde Sinan Erdem Spor Salonu’nda kozlarını paylaşıyor.

Rus Pop Kültürünün Fenomeni Monetochka İstanbul’da

Sosyal medyada yayınladığı ironik şarkılarla popüler olan Rus pop kültürünün fenomen isimlerinden Monetochka, Avrupa turnesi kapsamında 1 Şubat akşamı If Performance Hall Beşiktaş’ta müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Sanatçı, Paris’ten Berlin’e 9 farklı Avrupa şehrini kapsayacak turnenin ilk ayağı olan İstanbul’da yeni şarkılarının yanı sıra sevilen parçalarını da canlı olarak seslendirerek müzikseverlerin beğenisine sunacak. Rus toplumunun akut sorunlarını anlattığı şarkılarında kullandığı yumuşak ve tiz sesiyle dikkat çeken Monetochka, ülkede yasaklanmasının ardından Rus rapçi Noize MC ile savaştan etkilenen Ukraynalıların yararına “Voices of Peace” isimli bir turne de gerçekleştirmişti. Bugüne kadar 2 albüm, 2 EP ve birçok tekli yayınlayan, son teklisi Shagane’yi Aralık 2021’de dinleyicileriyle buluşturan Monetochka, yeni albümü için çalışmalarına da devam ediyor. Şiirle olan ilişkisi çocukluk yıllarına uzanan sanatçı, parçalarındaki kelimelerin mükemmel bir şekilde yönetildiği yönünde müzik eleştirmenlerinin övgüsünü de kazandı. Monetochka’nın 1 Şubat’ta gerçekleşecek ve Avrupa turnesinin ilk durağı olacak If Performance Hall Beşiktaş konserinin biletlerine Mobilet üzerinden ulaşılabiliyor.

Müziğin Her Türlüsüne Mobilet’te Yerin Hazır

Sanat, feminizm ve cinsellik gibi konuları sorgulayan tutkulu bakış açısını müziğine yansıtan Norveçli müzisyen, şarkı yazarı ve yazar Jenny Hval, 8 Şubat akşamı Babylon’a konuk oluyor. Her şarkısı mest eden, yetenekli sanatçı NEV, Bir Nev-i Muhabbet konseri ile 9 Şubat akşamı Kadıköy Dorock XL Sahnesi’nde sevenleriyle buluşuyor. Alternatif pop sahnesinin yaratıcı isimlerinden Burakbey, 10 Şubat akşamı müzikseverleri Babylon’da dans pistine davet ediyor. Uzunlar, Kalkmam Gerek, Sarmaşık, Fark Etmeden gibi şarkılarıyla alternatif pop dünyasında önemli bir yer edinen Evdeki Saat mutsuz dans şarkılarını 11 Şubat’ta DasDas’ta seslendirecek. Gökhan Tümkaya, Efe Demiryoğuran, Evren Arkman, Mert Can Selçuk, Bülent Ünal’dan oluşan Daniska, Sevgililer Günü Özel etkinliği ile 14 Şubat’ta Kadıköy Sahne’de olacak. Türkiye’nin en güçlü seslerinden ve en önemli müzisyenlerinden Fatih Erkoç ile ülkemizin önde gelen caz piyanistlerinden Kerem Görsev, birlikte hayata geçirdikleri Fatih Erkoç & Kerem Görsev Jazz Project kapsamında 15 Şubat’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde müzikseverlerle buluşuyor. Son yıllarda elektro pop müzik alanında harikalar yaratan KÖFN, 18 Şubat akşamı IF Performance Hall Beşiktaş’ta olacak. Bugüne dek 2 uzun, 6 kısa albüm yayınlayan ve duygusal besteleri ile kazandığı ününü ‘Valse’ adlı parçasıyla pekiştiren genç piyanist ve besteci Evgeny Grinko, 21 Şubat’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde ve 23 Şubat’ta TİM Show Center’da hayranlarının karşısına çıkıyor. Alternatif rock ve akustik pop türlerindeki üretimleriyle kendi hikayelerini anlatan yerli sahnenin sevilen müzisyen ve şarkı yazarlarından Nilipek. 23 Şubat akşamı Babylon’da şarkılarını söylüyor. Dünya müzik kültürünün iki kolu olan çalgısal ve sözlü müziği oda müziği anlayışıyla bir araya getirmeyi amaçlayan Ali Kazım Akdağ-Efgan Rende-Ayşegül Aykaç Trio, 24 Şubat’ta Barış Manço Kültür Merkezi’ne konuk oluyor. Manuel Gonzalez, Xavier Coll ve Luis Robisco’yu buluşturan Barcelona Guitar Trio, İspanya’daki en parlak Flamenko dansçısı çiftlerinden biri olan Carolina Morgado ve Jose Manuel Alvarez ve en olağanüstü İspanyol vurmalı çalgılardan biri olan Paquito Escudero ile 24 Şubat’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde ve 25 Şubat’ta Fişekhane’de bir araya geliyor. İspanya rüzgarı Babylon’da da devam ediyor. Barcelona kökenli plak şirketi Kanto Records’un “ShocK•ꓘulturel” projesi, 24 Şubat’ta Babylon’da müzikseverle buluşuyor. Kariyerlerini Hollanda’da sürdüren üç seçkin müzisyenin icra edeceği “Kontrastlar”, Candida Thompson (Keman), Raf de Keninck (Klarnet) ve Hülya Keser (Piyano) 27 Şubat akşamı Süreyya Operası’nda Bartok, Weinberd, Ravel ve Haçaturyan’ın eserlerinin çalınacağı unutulmaz bir deneyim vaad ediyor.

Mozart’ın Don Giovanni Operası Süreyya Operası’nda!

Dünyaca ünlü bariton Pietro Spagnoli’nin Don Giovanni, Avrupa sahnelerinde göz alıcı başarılarla kariyerini devam ettiren Düsseldorf Operası’ndan Güneş Gürle’nin ise Leporello rolünü üstleneceği ve Sedat – Güzin Gürel Sanat ve Bilim Vakfı tarafından desteklenen genç yeteneklerin yer aldığı Mozart’ın Don Giovanni Operası, 10 ve 12 Şubat’ta Süreyya Operası’nda sanatseverle buluşacak. 17. yüzyılda İspanya’nın Sevil kentinde geçen ve arsız bir kadın budalasının maceralarının anlatıldığı Don Giovanni operasının konusu şöyle; Don Giovanni, varsıllığı ve asaletinin sağladığı ayrıcalığı kullanarak, bir kadına ilgi duymak yerine karşılaştığı tüm kadınlara ilgi duymakta, kadınları uşağı Leporello’nun da yardımıyla ağına düşürmektedir. Donna Elvira’dan ayrıldıktan sonra, bu kez Donna Anna’yı elde etmek üzere kadının evine girer. Donna Anna’nın çığlıkları üzerine kızının yardımına koşan baba Don Pedro’yu öldürerek kaçan Don Giovanni, sonrasında arsızlığını sürdürecek, sonuçta hak ettiği cezayı bulacaktır.