Turan, ‘1930’lu yıllarda büyükanne ve büyükbabalarınız radyoları açtığında hangi müzikleri dinlerlerdi, hiç düşündünüz mü?’ sorusunu bu kez okuyuculara yöneltiyor
Müzik ve toplumsal anlamı üzerine bir kültür tarihi çalışması olan, akademisyen ve tarihçi Namık Sinan Turan’ın kaleme aldığı Portede Saklı Tarih: Toplumsal Tarihin Merceğinden Müzik İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından okurla buluşturuldu.
Namık Sinan Turan, derslerinde öğrencilerine sorduğu “1930’lu yıllarda büyükanne ve büyükbabalarınız radyoları açtığında hangi müzikleri dinlerlerdi, hiç düşündünüz mü?” sorusunu bu kez okura yöneltiyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından yayınlanan “Portede Saklı Tarih: Toplumsal Tarihin Merceğinden Müzik” geçmişten bugüne bir tarih anlatısı sunarken müzik, müzik üretimi, müzisyenler, müziğin icra edildiği bağlam gibi pek çok farklı unsuru da odağına alıyor.
Üç kısımdan oluşan kitabın ilk bölümünde Selçuklu ve tekke müzikleri ile erken Osmanlı, 18. yüzyıl sonuna kadar Osmanlı müziği ve toplumsal boyutu, kimi zaman müziğin üretildiği sosyokültürel bağlam, kimi zaman da Mustafa Itrî, Evliya Çelebi, Ali Ufkî Bey ve Dimitri Kantemir gibi portreler aracılığıyla aktarılıyor. İkinci kısımda 19. yüzyıldan itibaren modernleşmeyle değişmeye başlayan toplum ve dinamizmi konu ediliyor. Besteci Franz Liszt’in İstanbul konserinden II. Abdülhamid’in opera tutkusuna, Bernard Lewis ve oryantalizm tartışmalarından Cumhuriyet’in müzikal bir tür olarak operaya verdiği öneme; batılılaşma, Cumhuriyet ve müzik kültürüne dair tartışmalar bu kısımda ele alınıyor. Son kısımda ise “Doğu-Batı” ekseninde Ümmü Gülsüm, Feyruz ve Rahbani kardeşler, Şerif Muhiddin Targan, Necdet Yaşar, Leyla Gencer ve Maria Callas portreleri yer alıyor.
Namık Sinan Turan’ın bu çok boyutlu çalışması, görselleri ve kuramsal yaklaşımıyla özellikle müzikseverlerin ve Osmanlı-Türkiye tarihi meraklılarının dikkatini çekecek bir kültürel inceleme.