Tarih Sohbetleri’nin konuğu Fatih Mehmet Sancaktar oldu

Prof. Dr. Ahmet Taşağıl’ın sunduğu Tarih Sohbetleri’nin kasım ayı programı 15 Kasım akşamı Zeytinburnu Kültür Sanat’ta gerçekleşti. Cumhuriyetimizin 100. yılına girdiğimiz şu günlerde, sezon boyunca Cumhuriyet’in kuruluş hikâyesini dinleyeceğimiz Tarih Sohbetleri’nin bu ayki konuğu Prof. Dr. Fatih Mehmet Sancaktar oldu.

tarih sohbetleri

Programın hemen başında Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, demokrasinin Türk tarihindeki yerine dair kısa bir giriş yaptı ve sözü Fatih Mehmet Sancaktar’a verdi. Prof. Dr. Sancaktar, Osmanlıda demokratikleşme çabalarının başlaması ile ilgili süreci şu sözlerle tarif etti: “Normal bir anlatı var Türkiye’de. Siz de biliyorsunuz. Hatta bu formal, informal okul kitaplarımızda da, sağda solda sohbetlerimizde de duyduğumuz üzere; Osmanlı Devleti ya da Osmanlı entelektüelleri neden böyle bir şeyin içerisine girdi sorularına, Osmanlı Devleti’nin varlığını, siyasi bütünlüğünü korumak adına yeni arayışlar içerisine girdi şeklinde açıklama getiriliyor. Askerî mağlubiyetlerin getirmiş olduğu süreçlerin bir okuması olarak ‘Biz bunu kültür sahasına, idari sahaya taşırsak büyük Osmanlı dönemlerine tekrar ulaşabiliriz.’ zihniyeti üzerinden, açıklaması üzerinden daha doğrusu, izah ediliyor. Türkiye’de aslında bu açıklama en yaygın şekilde kullanılan bir şey. Bu yanlış bir açıklama değil. Çok doğru bir açıklama.”

KÖTÜLER GRUBU OLARAK AYIRMAK SAĞLIKLI DEĞİL

Programın devamında Sancaktar, I. Meşrutiyet’ten başlayarak demokratikleşme çabalarının etkileri ve o dönemki görünümleri hakkında bilgi verdi. Bu dönemde demokratikleşme çabalarının denince akla gelen ilk gruplardan olan Jön Türkler hakkında da açıklamada bulunan Sancaktar; “Bunları böyle kötüler grubu olarak ayırmak sağlıklı bir yaklaşım tarzı olmayacak. Bunlar da kendi çapında aslında ülkenin gidişatıyla ilgili sorunlar olduğunu hatta kötüye gittiğini düşünüyor. Ve bununla ilgili de yazıp çizmek istediklerini söylüyorlar.” sözlerini söyledi.

İYİ İNSAN OLMADIĞI ZAMAN BİR ANLAM KAZANMIYOR

Son kısımda bir izleyiciden gelen “Tam demokrasiye ne zaman geçtik ya da geçebildik mi?” sorusuna Sancaktar: “Siyasal sistemlerin fetişizmi olmaz. Yani en iyi siyasal sistem budur, gibi bir şey yok. Demokraside de bir süreç var tabi. Biz reel bir dünyada yaşadığımız için bu taleplerle bu resmi söylüyoruz. En iyi siyasal rejim dahi olsa iyi insan, nitelikli insan olmadığı zaman çok bir anlam kazanmıyor. Onları işletecek olan bu zaten.” şeklinde cevap verdi. Program, izleyicilerden gelen diğer soruların yanıtlanması ile son buldu.

FATİH MEHMET SANCAKTAR KİMDİR?

Fatih Mehmet Sancaktar, Trabzonlu bir ailenin çocuğu olarak 1969’da Zonguldak’ta doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Zonguldak’ta tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünü 1992 yılında bitirdi. 1993’te Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı. Aynı yıl içinde İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı’nda başladığı Yüksek Lisans ve Doktora lisansüstü eğitimini 2005’te tamamladı. Lisansüstü eğitim sürecinde akademik faaliyetlerini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü bünyesinde sürdürdü. 2006-2009 yılları arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Yardımcı Doçentliğe atandı. 2009’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı’nda başladığı görevini halen Prof. Dr. olarak devam ettirmektedir. Çalışma alanları Son Dönem Osmanlı Tarihi, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Türk Siyasi Hayatı ve Türk Demokrasi Tarihi’dir