Kariyerleri boyunca Klein, Big Burn ve Echoes From Agartha gibi eğlence mekanlarında yarattıkları enstalasyonlar, Melike Şahin gibi müzisyen isimler için yaptıkları sahne tasarımlarıyla güçlü mimari yapıları ve kreatif özlerini bir çatı altında buluşturan, Yarattıkları eserleri bir kalıba koymayarak enstalasyonlarını açık alanlarda kuran NAE Design Studio, Burning Man’e götürdükleri “The Face” adlı eserlerini çöl ortasında festival katılımcılarına sundular. Doğada ve doğal elementlerle çalışmayı seven ikili, önceden yaratmış oldukları eserlere paralel olarak “The Face” isimli eserlerini de etraflarındaki doğal faktörlere uyumlayarak yarattılar.
Milen Nae’nin “The Face” isimli eseri, festival katılımcılarını büyüledi!
Hikayesi Suma Beach’te başlayan “The Face”, daha sonra Bonjuk Bay’de ismine kavuştu ve bu süreçte yeniden tasarlanıp, bulunduğu çevreye uyarlanarak Burning Man’de vücut bulduğu formuna kavuştu. Milen Nae’nin, hep iletişim içinde olduğumuz fakat göremediğimiz iç sesimize atfettiği bu yüz, festivalin yer aldığı çöl alanındaki hava koşullarıyla beraber katılımcılara görkemli ve büyüleyici bir tecrübe yaşattı. Havada asılı iki boyutlu elementlerden oluşan eser, parçaların bir araya getirilmesiyle üç boyutlu bir yüz illüzyonu verdi.
Milen ve Deni’nin “The Face”in Burning Man’deki başarısı, eserin yaratılma süreci ve festival tecrübelerini paylaştıkları detaylı söyleşiye buradan ulaşabilirsiniz.