Andaç Üzel – Münir Nurettin Selçuk’un “Sahil seni, rüzgar seni, akşam seni bekler” diyerek anlattığı o bekleme hali, bende daha çok yaz mevsimine karşı var. Yanlış anlaşılma olmasın, yazları yine bol bol çalışırım. Ancak ben, yazın bana hissettirdiklerini seviyorum. Yine uzun kollu gömlekler giyiyorum ama o gömlekler artık daha farklı şeyler hissettiriyor. Güneş bana çok daha iyi davranıyor. Arada da şöyle denizi olan bir yerlere minik kaçamaklar yaptığımda, benden mutlusu olmuyor. Bu sene farklı bir şey yapmak istedim. Yazlık yaşantısını bu sefer es geçip, Bodrum’a gitmeye karar verdim. Bu benim ilk Bodrum seyahatim, yalnızca 4-5 günlük bir tatili içeriyor ve gidebildiğim yerlerin içinde bulunduğu, en sevdiklerimi bir araya getirdiğim bir liste hazırlamak istedim sizin için. Deneyimlerimi aktarmak, herkese hitap edecek yerleri bir araya getirip olmayacak şeylerden bir salata oluşturmaya göre daha ilgi çekici geldi. Ben bu yazıda sadece aklınıza yatabilecek birkaç konumu bir araya getirmek istedim.
Usta işi İtalyan: Arka Pizzeria Yalıkavak
Arka Pizzeria, enfes bir İtalyan restoranı. Bildiğim kadarıyla Bodrum sınırları içinde iki restoranları var. Ben, Yalıkavak şubelerine gittim. Zannediyorum bölgenin en popüler İtalyan restoranı. Üstelik bu ilgiyi sonuna kadar hak ediyor. eğer gitmeyi düşünüyorsanız rezervasyon yaptırmayı unutmayın.
Küçük, samimi ama ustalıklı bir mekan olarak tasarlandığını girişinden itibaren hissettiren Arka Pizzeria’da dikkatimi çeken çok fazla şey oldu. Yediğim her şeyin gerçekten çok lezzetli olmasının yanında, hala oldukça uygun fiyatlı olması da bir diğer artısıydı. Başlangıç için enfes bruschetta’larını denemeyi unutmayın. Pizza ve makarnaları ise akıl alacak derecede iyi.
İki tavsiye: Gitmişken tiramisularını yemeden dönmeyin ve Spotify playlist’lerine ekleyecekleri, mekanın ruhuna uygun şarkılar bırakın.
Alternatifler: Muhtemelen muadilini bulamayacaksınız. O fiyat ve kaliteye denk düşen bir mekan bulmak zor olabilir. Ancak Pizza Che ve Vamos (Bitez) denenebilir.
Kültür sanat burada: Dibeklihan
Burası çok ilginç. Dibeklihan gerçekten hem gördüğüm için şaşırdığım hem de mutlu olduğum bir mekan.
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen Bodrum Caz Festivali için ziyaret ettim Dibeklihan’ı. Neşet Ruacan Quartet & Sibel Köse konserini izlemek istemiştim. Ne var ki Dibeklihan, bana bundan çok daha fazlasını sundu. Sıradan bir konser mekanı değil, zira aslında yalnızca bir konser mekanı değil! Dibeklihan, gerçek bir kültür sanat mekanı. İçinde galeriler, restoranlar, kafeler ve konser gibi etkinliklerin gerçekleştirilmesi için hazırlanmış genişçe bir avlu var.
Bir yandan kültür sanat köyü, bir yandan da güzel bir topluluğun sıklıkla bir araya geldiği izlenimini veren bir toplanma alanı gibi görünüyor Dibeklihan. Yakınlarındaysanız ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Bodrum’un kültür sanat evreni, yoğunluklu olarak burada.
Tenzo Bodrum
Tenzo Bodrum, Dibeklihan’a konumlanmış bir Uzakdoğu restoranı. Ancak şunu söylemem lazım, benim hayatımda gittiğim en iyi Uzakdoğu restoranı olabilir. Her şeyin bu kadar incelikli hazırlandığı bir restoranla seyrek karşılaşıyorum. Dibeklihan’ın üst noktalarından birine konumlandırıldığı için enfes bir gökyüzünün altında, enfes bir uzakdoğu seçkisi karşılıyor sizi.
Kokteylleri enfes, fiyatları göz korkutmuyor, eğer sushi seviyorsanız eliniz boş dönmeyeceğiniz kesin ve daha iyisi, menüdeki her şey ustalıkla hazırlanmış. Tenzo Bodrum’u denemeniz gerek.
Samimi bir balık restoranı: Reana Balık Gündoğan
Gündoğan’da kaldığım için, ilk akşam yemeğini de bu şahaneler şahanesi balıkçıda yedim. Reana Balık, Gündoğan’daki en samimi işletmelerden biri. Diğer koylara göre daha “sahil kasabası” izlenimi veren Gündoğan’ın rahatlığı ve huzuru, Reana’ya da sinmiş.
Her şey enfes mezelerle başlıyor. Eğer kalabalık gidecekseniz meze konusunda elinizi korkak alıştırmayın. Özellikle kabak çiçeği dolmasını deneyin. İçerde sizi karşılayan “aile işletmesi” izleniminin kesinlikle tadını çıkarın. İşletmecilerle sohbet edin, güzelinden bir şarap (veya rakı, ben şarap insanıyım) seçin. Reana Balık’ın samimiyetle harmanlanmış menüsü, benim balık restoranlarında aradığım cinsten.
Alternatifler: Memedof (Bodrum Merkez ve Yalıkavak), Terzi Mustafa, Çetimek (Türkbükü)
Sakin, yeşil, huzurlu ve dolu dolu: Zai Bodrum
Zai, İstanbul’da olsa aklımızı kaybederiz. Hiç yoktan ben kaybederim. Kocaman, yemyeşil bir alan içine inşa edilmiş minik binalardan oluşan işletmenin içinde kafe, restoran, Anna Laudel galerinin bir küçük şubesi ve kütüphanesi (kitapçı olarak da hizmet veriyor) bulunuyor.
Tatil beldelerinin “gürültülü” yanlarından kaçmak isteyenler için özenle tasarlanmış bir lokasyon Zai Bodrum. İçinde gerçekleşen konser, sergi ve etkinliklerle de Bodrum’un sanatsever ve genç kitlesinin dinamizmini ortaya koyuyor.
Kahvaltı için gittiğim Zai’den uzun süre ayrılmak istemedim. Kütüphanede uzun vakit geçirdim. Alışkanlığım gereği bir de kitap aldım. Kahvaltı menüsü lezzetli, servis hızlı ve kahveler enfes.
Gününüzü sakin ama dolu dolu geçirmek istiyorsanız, Zai Bodrum kesinlikle mükemmel bir seçim.
Bir tam gün geçirilir: Sail Loft Surf Shack
Gündoğan’da bulunan Sail Loft Surf Shack, hem bir sörf kulübü, hem bir kafe, hem bir bar ve geceleri de canlı performanslarla dolu bir “gece kulübü”.
Samimi işletmecileri ve personelleri, sabah kahvaltısından itibaren defalarca tüm günü orada geçirdiğime şahit oldu. Denize girmek için de, güneşlenirken bir şeyler içmek için de, sakin müziği arkaplanda dinleyerek sohbet etmek için de Sail Loft’u değerlendirdim. Orada tükettiğim hiçbir şeyden pişman olmadığım gibi, geçirdiğim zaman da beni hep mutlu etti. Gündoğan’ın en cool mekanı olduğu kesin, ancak benim beklentilerime göre Bodrum’un da en cool mekanı!
Canlı performans duyurularını takip edin. Güneşlenirken enfes insanlarla karşılaşacak, size servis yapan çalışanlarla uzun uzun sohbetler edeceksiniz. Hepsiyle tanışın, sosyalleşmenin en sakin halini deneyimleyeceksiniz.
Not: Gündüzleri Swiss Radio Jazz çalıyorlar. “Ne dinliyorum ben şu an, ne güzel” derseniz aklınızda bulunsun.