30. İstanbul Caz Festivali’nden kaçırmamanız gereken konserler

7-19 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek 30. İstanbul Caz Festivali öncesi radarımıza takılan konserleri Andaç Üzel derledi. İstanbul Caz Festivali için bu listeye bakmadan plan yapmayın.

istanbul film festivali

İstanbul’un müzik sahnesi dolu dolu. Yaz, kemiklerimize kadar müziği hissettiriyor. 51. İstanbul Müzik Festivali’nin hemen ardından İKSV, bir diğer büyük ve uzun soluklu festivali olan İstanbul Caz Festivali’nin otuzuncu edisyonuyla dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor. Festivalin bana göre en kilit konserlerini derlemek istedim. Garanti BBVA sponsorluğuyla gerçekleşen 30. İstanbul Caz Festivali, 7-19 Temmuz tarihleri arasında İstanbul’u caz renklerine boyayacak. Aşağıda, kronolojik sırayla, festivalin bana göre en önemli konserlerini bir araya getirdim. Ben oralarda olmayı planlıyorum. Karşılaşırsak selamlaşalım lütfen. 

Not: Bu yazıya +1’li Gece Gezmesi konserlerini eklemedim. +1’li Gece Gezmesi konserleri için hazırladığım yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Açılış Konseri: Takeshi’s Cashew

Festivalin açılışı, enfes bir mekanda ve özel bir grupla gerçekleşiyor. Türler, kültürler ve coğrafyalararası müziğiyle dikkat çeken Takeshi’s Cashew, enfes bir performansla harika bir geceye imza atmaya hazırlanıyor. Ekibin referansı sağlam, yukarıdaki videodan kısa bir performans videolarını izleyebilirsiniz. Funk ve Anadolu tınılarının sayodelik dokunuşlarla süslendiği, Latin temaların es geçilmediği, Afrobeat’e kadar uzanan kusursuz bir yolculuk vadediyor Takeshi’s Cashew. Bol soslu ve farklı türlerle dirsek temasında bir Altın Gün hayal edin, o Altın Gün’ü de birkaç fazladan kıta gezdirin. İşte Takeshi’s Cashew! Sanırım bu, heyecanla konseri beklemenizi sağlayacak bir örnek oldu. 

  • 7 Temmuz Cuma, Avusturya Konsolosluğu Avusturya Kültür Ofisi, 21.30

Riff Cohen & Okay Temiz “The Ritual”

Riff Cohen & Okay Temiz

Festivalin yoğun programlı ilk hafta sonunda, Parkorman’da izlemeniz gereken önemli bir proje var. Türkiye’nin en sevilen, yurt dışında da adından övgüyle söz ettiren perküsyoncusu Okay Temiz ile bizim kıyılarda da seveni çok olan Riff Cohen, bu özel proje için bir araya geliyor. Farklı ve özel bir deneyim olacağı kesin!

  • 8 Temmuz Cumartesi, Parkorman, 20.15

Kovacs

Kovacs… Yıllardır yakından takip ediyorum, yıllardır attığı her adımı heyecanla izliyorum. Şimdi, yepyeni bir albümle karşımızda ve çok sevdiği İstanbul’a tekrar kavuşuyor. Child of Sin albümünün ilk Türkiye konseriyle Parkorman sahnesini gümbür gümbür bir şovla dolduracak. Albümle aynı adı taşıyan Till Lindemann düeti şarkı önden tavsiye tabii. Ama Kovacs külliyatına hakim değilseniz de bu konserle birlikte emin olun yakından tanıyacaksınız onu. Kaçırmayın. 

  • 8 Temmuz Cumartesi, Parkorman, 22.15

 

Alfa Mist

Alfa Mist ile henüz tanışmadıysanız daha iyi bir fırsatla karşılaşamazsınız. Caz-trip hop ekseninde gidip gelen, ifadesiz ama vurucu vokallerle süslenmiş şarkılarla dolu Alfa Mist’in külliyatı. Bu konser, bir yaz günü, İstanbul Caz Festivali’nde denk gelmek isteyeceğiniz türden bir deneyime dönüşecek. Türler arası akışkanlığı yüksek, sakin ama içi dolu bir yolculuk bu. Alfa Mist’i kaçırmayın. 

  • 9 Temmuz Pazar, Parkorman, 20.30

Morcheeba

Biri trip hop mu dedi? Pardon, ben demiştim evet. Trip hop’un referans noktası Morcheeba, bu sene İstanbul Caz Festivali sahnesinde olacak. Son konserlerinde çaldıklarına şöyle bir baktım, zannediyorum bizi Morcheeba’nın köklerinden bugününe uzanan bir konser bekliyor. Bu, işleri çok daha iyi hale getiriyor. İnişleri ve çıkışlarıyla, değişen ekip üyeleriyle, albümden albüme değişen performanslarıyla bir tarih tekrar karşımızda olacak. Morcheeba elbette kaçmaz!

Grup üyelerine not: Blood Like Lemonade çalarsanız ilk notada çığlık atacak adam benim, şimdiden söylemiş olayım. 

  • 9 Temmuz Pazar, Parkorman, 22.15

 Fatoumata Diawara

Bu sene çıkardığı London Ko albümüyle çoktan kalbime taht kuran Fatoumata Diawara, albümün de rüzgarıyla 30. İstanbul Caz Festivali’nde sahnede olacak. Kişisel hayranlığımı dengelemekte zorlanıyorum Diawara’ya karşı. Afro pop’un en üretken, en verimli isimlerinden biri olduğunu çoktan kanıtladı. Bana, bu yıl metro yolculuklarımda internetim kesilirse dinlemeye devam edebileyim diye Spotify hesabım üzerinden indirdiğim bir albüm hediye etti. Ancak kendisinin alametifarikası, elbette 2011 tarihli Fatou albümü.

  • 17 Temmuz Pazartesi, The Marmara Esma Sultan Yalısı, 21.00

1 Comment

Comments are closed.