Devlet himayesindeki Türk futbolu

1930’ların ikinci yarısından itibaren yaşanan ve devletin futbolu himayesi altına aldığı olayı Esra Ermiş, Muhabbir için yazdı.

1936 senesinde Türk futboluna yeni bir devrim getirmek amacıyla yapılan çalışmalar hızla devam ediyordu. Avrupa ülkelerindeki spor modellerini inceleyen Mustafa Kemal Atatürk, Türk futbolunun parti ile birleşmesini istiyordu.

Dönemin beden eğitimi camiası içinde bulunan pek çok kişinin Almanya’da eğitim almış olması, Türk futboluna en uygun olan modelin Alman modeli olduğu uzmanlarca söylenmişti. Bunun kabul görmesi üzerine Türk Spor Kurumu, Alman modeli ile Cumhuriyet Halk Partisi’ne bağlanmış ve Türk sporu parti yönetimi altına girmişti.

Bu konuda Türk Spor Kurulu İkinci Başkanı Halit Bayrak imzasıyla yayınlanan genelgede şunlar yazıyordu:

“Kemalizm’in öz çocuğu ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin tabii üyesi bulunan Türk sporcularının partiye olan bağlılıklarının hukuk bakımından ve formalite itibariyle tamamlanması maksadıyla Sekizinci Kongre’de bu bağlılığın kabulünün parti başkanlığından rica edilmesine ve esas tüzüğümüze bir madde haline konulmasına karar verilmiştir. Partice bu dileğimiz kabul edilmiş ve formalitesi ikmal edilmiş ve bağlılık hukuken de tamamlanmıştır. Çok büyük bir önemi olan bu bağlılığın bütün yurtta muayyen ve çok güzel bir programla yapılacak olan bir törende tebarüz ettirilmesi muvafık görülmüştür. Bu törenin tekmil yurtta aynı günde yapılması kabul edilmiştir.”

Böylece 29 Ekim 1936 tarihinde bütün yurtta sporcular il ve ilçe merkezlerinde düzenlenen büyük bir törenle Cumhuriyet Halk Partisi’ne yazılmışlardı. Bu törenden sonra bütün sporcular ellerinde Türk bayrakları ve Halk Partisi bayrakları ile topluca resmi bir geçit yaparak Atatürk anıtlarına çelenk bıraktılar.

Buna bağlı yürütülen çalışmaların ardından 24 Haziran 1938 tarihinde Anadolu Ajansı tarafından verilen yayında şöyle diyordu:

“Hükümetin Kamutay’a (Büyük Millet Meclisi) takdim edip Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri B. Şükrü Kaya’nın muhtelit bir encümende müzakeresini teklif ve umumi heyetin kabul etmiş olduğu Spor Teşkilatı Kanunu projesi Erzurum Milletvekili B. Aziz Akyürek’in başkanlığındaki muhtelit encümende incelenmeye başlanmıştır.”

Bu kanun tasarısı, Türk Spor Kurumu’nın başında bulunan Fuat Sirmen, Adnan Menderes, Nizamettin Kırşan, Hamdi Emin Çap, Vildan Aşir Savaşır tarafından hazırlanmıştı. Kanun, 29 Haziran 1938 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, bu birleşmenin nedenini şöyle anlatıyordu:

Ve böylelikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kabul ettiği 3530 sayılı kanunla spor, resmen ve kanunen devletin himayesine girdi.

Mustafa Kemal Atatürk, Türk sporunun devletin himayesi altına girmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti hasta yatağında dönemin Başbakanı Celal Bayar araçlığıyla 1 Kasım 1938 tarihinde okunan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış konuşmasında şöyle bildirmişti:

“…Türk gençliğinin, kültüründe olduğu gibi spor sahalarında da idealine ulaşması için Yüksek Kurultay’ın kabul ettiği Beden Terbiyesi Kanunu’nun tatbikatına geçildiğini görmekten memnunum…”