Pontos serisinde ve daha önceki çalışmalarında Proehl’ün bize sadece mekânın maddi varlığını sunar. Bitki, hayvan ve insan namına onun manzaralarında hiçbir canlı yaşamın olmamasını da bu bağlamda düşünmek gerekir. Bu çalışmalar zamanın başlangıç anına olduğu kadar sonuna da işaret edebilir ki bunun anlamı aslında onun tüm zamanları kapsadığıdır.
Yunan mitolojisinde Pontos (Deniz), tüm hayatın partenogenetik kökeni olan Gaia’nın (Toprak) Uranos (Gök) ve Ourea (Dağlar) ile birlikte üç çocuğundan biridir. Hayat önce toprakla başlamış sonra denizle devam etmiştir. Gaia’dan Pontos’a geçen Proehl’ün sanatının, özünde evrenin oluşum anına doğru gittiği ve onun metaforik anlamda kaydını tuttuğu düşünülebilir.
Sergideki fotoğrafların çoğu bir camera obscura ile çekilmiştir. Proehl, lens yerine iğne deliği olan basit bir karton kutu ve içinde analog bir film kullanmaktadır. Bu basit camera obscura, görüntü işleme için kaynak malzeme sağlamaktadır ve bu sırada fotoğraflanan manzaraları sualtı manzaralarına dönüştürür. Sergi, çoğu büyük format olmak üzere 19 Alu-Dibond üzerine lamine edilmiş C-Print fotoğraftan oluşuyor.
Jochen Proehl, 2005 yılında Millî Reasürans Sanat Galerisi’nde açtığı Jochen Proehl’in Manzara Dünyası isimli ilk serginin ardından 18 yıl sonra Pontos ile izleyilerin karşısına çıkıyor.
Jochen Proehl 1970’li yıllarda İstanbul’da büyüdü. Daha sonra Universität der Künste Berlin’de (o zaman HdK) resim okudu. 2010 yılından bu yana yine İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. Marmara Üniversitesi, Işık Üniversitesi ve Okan Üniversitesi de dahil olmak üzere çeşitli üniversitelerde ders verdi. 2013 yılından bu yana İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim üyesidir.
Fotoğraf ve resim çalışmalarını eşit oranda sürdüren Proehl, Almanya ve Türkiye’de birçok kişisel sergi açtı ve Avrupa’da karma sergilere katıldı. Jochen Proehl, 2020 – 2022 yıllarında C.A.M Galeri‘de açılan Kentsel Anatomiler ve 45’likler: Ege Anıları isimli iki serginin ardından son olarak Almaya’da Weilburg’ta Rosenhang Museum’da All the Time in the World isimli sergiyi düzenlemiştir.
Jochen Proel’e göre Pontos serisi fotoğrafları, belirli görüntü veya anlar ile ilgili olmaktan ziyade çok uzun dönemlerle, hatta dünyanın tüm zamanının yoğunlaştığı görsel alanlarla ilgili, tıpkı uzun süren pozlamalar gibi. Proehl, tüm üretim sürecinin sonunda, uygarlığın hem öncesi hem sonrasına dair bir dünyanın imgelerini yaratmayı hedefliyor.