Yakından tanı: 5 şarkıda Benjamin Clementine

12 Ağustos’ta Zorlu PSM’de sahne alacak ünlü sanatçı Benjamin Clementine’in dinlemeniz gereken 5 şarkısını Andaç Üzel derledi.

Benjamin Clementine zorlu psm

Andaç Üzel – Bazı müzisyenlerle iletişiminiz, onları yalnızca dinliyor olsanız bile asla sadece dinleyici-sanatçı ilişkisiyle sınırlı kalmaz. Onları hayatınıza dahil eder, onlarla birlikte büyür, onların tanıklığında aşık olur, onların eşliğinde mutlu ve mutsuz olursunuz. Bu bağ, taraflardan biri anlaşmayı bozana kadar devam eder. Bu tür anlaşmaların bozulduğu ender görülmüştür. Genelde sonsuza kadar devam eder bu bağ. Benim hayatımda böyle bağlı olduğum birkaç müzisyen var. Rachmaninov, Shostakovich, Philip Glass, Paul McCartney, Sezen Aksu (politik nedenlerle hasar görmüş bir ilişki), Demirhan Baylan bunlardan bazılarıdır. Çok daha fazlası var elbette, ancak saymakla da bitiremeyeceğimin farkındayım. Bundan 6 yıl önce hayatıma giren bir müzisyen de bu listeye hızlı bir giriş yaptı. İsmi Benjamin Clementine. I Tell A Fly albümünü dinlemeye başladığım ilk anı çok net hatırlıyorum. Albümün büyük kısmını bir koltukta, yerimden kalkamadan dinlemiştim. O günden beri hayatımda çok şey değişti. Değişen şeylerin yanında da bana hep Benjamin Clementine eşlik etti.

Zorlu PSM, 12 Ağustos’ta çağdaş müzikal ilahlarımdan biri olarak gördüğüm Benjamin Clementine’i ağırlayacak. Kendisiyle tanışmak isteyenler için 5 şarkılık küçük bir liste hazırladım. Çok subjektif nedenlerle seçtiğim şarkıların, konsere çok uzun zaman kalmamışken size rehberlik edeceğini umuyorum. İyi ki geliyorsun Benjamin Clementine!

Then I Heard A Bachelor’s Cry

Hayal kırıklığı yaşamış bir adam yürüyor. Yürüdükçe ayak izleri kalıyor sanki arkasında. Biri kalbini kırmış. Hayal kırıklığıyla kalp kırıklığı birbirine yakın ama arada bir fark var. Ağlamak için nedenleriniz, kalp kırıklıklarında daha çok.

Then I Heard A Bachelor’s Cry, baştan sona bir adamın sakin adımlarını takip etmenizi, onun zihninde gezmenizi sağlıyor. Sakin başlayan piyano, sokakta şarkı mırıldanma hissine destek oluyor. Sonra yaylılar dahil oluyor. Onlar, piyanonun açtığı “hüzünlü hava sahası”nın içini dolduruyor. Sonra hayal kırıklığının yerini bir anda başka hisler alıyor. Özür dilerken bile büyüyen bir öfke belki… O öfke ve o kızgınlık tanıdık geliyor insana. Arama halinin, bulamamanın, kaybolmanın ve kaybetmenin, umut ışığını gözden yitirmenin en çıplak hali Then I Heard A Bachelor Cry. Bu duyguların ve sözlerin, müzikle bu kadar bütünleştiği çok az eserle karşılaşıyor insan. Then I Heard A Bachelor Cry, 

Adios

“Bu kararı ben aldım, öyleyse bırak bu dersi de ben alayım!”

Benjamin Clementine, kırılgan gibi görünen ancak zayıflıklarının üstünde güçlenen bir şarkı yazarı. Yazdığı her şeyde baştan sona bunu hissediyorsunuz. Arada umudunu kaybettiği olur, belki bir şey canını olması gerekenden fazla sıkar. Ancak hiçbir zaman da pür zafiyetten ibaret değildir. O zaafları, kırılgan yanları, hayal ve kalp kırıklıkları onun kılıcına dönüşür. Öylece yürür yolunda, elinde kimsede olmayan bir kılıçla. Adios, bana tüm bu güçlü yanlarını en net şekilde hissettiren şarkılarından biri.

Şarkı boyunca sizi farklı duygulara sürüklediğini, müziği nasıl bir araç ve amaç olarak aynı anda kullandırıp değerlendirdiğini heyecanla izliyorsunuz. Benjamin Clementine, müziği duygularını aktarmak için bir araç ve ulaşılabilecek en yüksek hedef olarak görüyor. Müzik, onun kendini gerçekleştirdiği Everest’i. Yolculuğu tırmanmakla bitmiyor. Adios’taki enstrüman ve ton çeşitliliği de bunun en büyük göstergelerinden biri.

 Delighted

Delighted, 2022’nin en iyi şarkısı, tartışmasız! Klasik bir Benjamin Clementine başlangıcı. Vokal her zamanki gibi sakince başlıyor. Sonra koro ve yaylılar… O yaylılar ki daha önce Benjamin Clementine’den bile duymadığımız kadar renkli bir yolun taşları. O inançlı ve kabullenmiş vokal ki sözlerin büyüsünü de mesajını da alnınıza, kollarınıza, avcunuzun içine, kalbinize kazıyor. Bir gün hayatımdan bir film yapılacak olursa, umutlu anları bu şarkıyla eşleştirmelerini isterim. Umut her zaman var, hep ayağa kalkıyoruz ve Benjamin Clementine, ayağa kalkmanın ne demek olduğunu bizden çok daha iyi biliyor!

 Jupiter

Öyle kolay mı kardeşim, petrol için kalkıp bir yerlere gitmek? Ben isimli uzaylının işi öyle kolay mı? Jupiter’e dönüp memleketinin dertleriyle uğraşsa daha iyi yapmaz mıydı Ben?

Benjamin Clementine külliyatının en tatlı, en pozitif melodileriyle dolu olmasına rağmen bir yanıyla da en sert eleştirilerini barındıran şarkılarından biri. Öyledir kendisi, laf sokacağı zaman en tatlı surat ifadesini takınır. Hiç yoktan ben öyle hayal ediyorum onu.

God Save the Jungle

Bu şarkıyı dinlediğim ilk an yaşadığım şaşkınlığı, her seferinde tekrar tekrar yaşıyorum. God Save the Jungle, bazen ipin ucunu kaçırıp şarkıda tam olarak neler olduğunu anlamakta zorlandığınız kocaman bir yapıt. Enstrüman çeşitliği ve atonal denemeler açısından yeterince şaşırdığınız yetmezmiş gibi, bir narrator ifadesiyle başladığı vokalini melodik geçişlerle sürdürüyor Benjamin Clementine. Başınıza tam olarak neyin geldiğinden emin olamıyorsanız kendinizi onun kollarına ve müziğine bırakın. Bu şaşkınlık hayra alamet, inanın.