Selçuk Bulut – 2010 yılında kendisiyle tanıştığım Murat Menteş’in okudum ilk eseri ‘Dublörün Dilemması’ olmuştu. Sonraki süreçte ‘Korkma Ben Varım’ gibi bir şaheseri bizlerle buluşturdu. Bende hala yeri ayrıdır bu başarılı eserin. Daha sonrasında çıkardığı kitaplar ise diğer ikisi gibi etkilemedi beni nedense. Bir şeyler eksik gibiydi kitaplarda. Hele ki ‘Antika Titanik’ beni büyük bir sukut-u hayale uğratmıştı.
Goku Sky ve ‘Fink’ nedir?
2000’lerin başında çokça isim hayatımıza girdi. Bazıları hala karşımızdayken bazıları unutuldu gitti. Gerçi Göksenin Yıldırım tam olarak karşımıza çıkan birisi olmadı. Katıldığı yarışma sonrası soluğu Uzak Doğu’da almış, orada ‘Goku Sky’ ismiyle ünlü olmuş bir Türk model.
Murat Menteş ile ilginç bir şekilde tanışıp, macerasını kendisine aktarıyor. Murat Menteş de bizlere Goku Sky’ın ilginç yaşamını kalemiyle bizlere iletiyor.
Farklı bir tarz ile okuyucu karşısına çıkmış bu defa Murat Menteş. ‘Fink’i yazarken zaten yaşanan olayları anlattığını söylüyor, burası cepte. Ancak olaylar o kadar karman çorman olmuş ki okurken insanın kafası ciddi manada karışıyor. İsimler, mekânlar, cümleler beyin kıvrımlarımızın içinde dolanıp duruyor. Zaman atlamaları, konu değişimleri ile ciddi manada insanı ‘yoruyor’.
Araf’ta kalan bir isim
Kitap bittiğinde zihnimde kalan şey şu oldu; Göksenin Yıldırım ciddi manada arada kalmış. Kendini kontrol etme çabası ile hayatı sonuna kadar yaşama arasında bir yerlere sıkışmış. Kendine göre ‘iyiyi’ ya da ‘kötüyü’ seçmeye çalışırken birçok şey yaşamış, bazı şeyleri kaçırmış. Görmüş gezmiş ama sonuçta kitap bir yere varamayıp, yolda dinlenme molası vermiş. Devamını bize ve hayata bırakmışlar.
Eski Murat Menteş kitaplarında uzak kalmış. Bol macera, kafa karışıklığı ve bir miktar acı sos ile birlikte bizlere armağan etmiş.