Netflix’in yeni dizisi ‘Uysallar’ daha çıkmadan adından söz ettirmeyi başarmıştı. Yayınlandıktan sonra da oldukça başarılı olduğunu gördük. ‘Uysallar’ kadrosu, senaryosu, çekim teknikleri ile başarılı bir iş, olumsuz bir yorum duymadım. Ben ise bu yazıda ‘Uysallar’a farklı bir bakış açısından bakmak istiyorum.
Konunun nereye gideceğinden bağımsız söz söyleme sanatı olan Koftiden Sohbetler’in ilk yazısı sizlerle.
İstanbul’da yaşanan her kış mevsiminde akıllara gelir 1987 kışı. Yaşayanların her kar yağışında kıyasladıkları 1987 yılında neler yaşandığını merak ettim. Karşınızda İstanbul’un efsanevi kışı 1987 kışı…
İki dünya savaşına savaşı yaşamış, hem maddi hem manevi çöküntüler yaşamış bir ülke Almanya. Ancak bunca başarısızlığa rağmen her defasında yeniden ayağa kalkmayı başardı. Peki, Almanya bugünkü Almanya olmayı nasıl başardı? İthaki yayınlarından çıkan ‘Almanlar Neden Daha İyi Yapıyor: Gelişmiş Bir Ülkeden Notlar’ kitabı bu durum üzerine yazılmış bir eser.
Kış mevsiminin kendini hissettirmesiyle birlikte geçmişe dönük hatırlarda aklımızda canlanıyor. Herkes yaşadığı en büyük kışı birbirine anlatmaya başlıyor. Ancak çok azı 1954 yılında yaşananlar kadar akılda kalıyor. İstanbul Boğazı’nın nasıl donduğunu anlatmaya çalışacağım şimdi sizlere.
Sokak köpekleri ile ilgili tartışmalar sadece günümüze ait bir mesele değil. Osmanlı’dan günümüze kadar süren bir tartışma. Evet, taa Osmanlı’dan bu yana sokak köpekleri ile ilgili tartışmalar yaşanmakta. Bu tartışmalarda en önemli hatırsa ise sanırım Hayırsızada Köpek Katliamı oldu. 80 bin köpeğin hayatını kaybettiği Hayırsızada olayında neler olduğuna bakalım.
Kapı çalındı, delikten baktığımda gördüğüm tanıdık bir isimdi. Daha önce de aniden içeri girmiş silahıyla bir el ateş etmişti Murat Menteş. Ancak bu defa bir fark vardı, silahı Murat Menteş tutmuyordu. Ünlü yazar kendine bir tetikçi tutmuş, onunla beraber kapımda ‘Fink’ atıyordu. Göksenin Yıldırım nam-ı diğer Goku Sky ile birlikte maceraya çıkan Murat Menteş’in ilginç eseri ‘Fink’ bu mecradaki ilk yazım oldu.